Mehmet Kula ve dostları tesli tükenmekte olan Kızıl Geyiği katletti

Güzelbağ Eski Belediye Başkanı ve Alanya Belediyesi Eski Başkan Yardımcısı Mehmet Kula'nın sosyal medya hesabından yaptığı 'av' paylaşımı birçok hayvansever ve vatandaş tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Nesli tükenme tehlikesi altındaki Kızıl Geyiği Milli Parklar görevlileri ile vuran Kula tepkilerin ardından paylaşımını sildi ve yaptığı açıklamada "Ben yasal olmayan hiçbir şey yapmadım.. Zaten geyik yaşlıydı.. Avcılar bu toplumun en düzgün insanlarıdır.." sözleriyle kendini savundu.

Kütahya Türkmenbaba Yaban Hayatı geliştirme sahasında tam donanımlı ekipmanları ve dürbünlü silahıyla para karşılığı bir Kızıl Geyik öldüren Kula, "2020-2021 Av turizmi kapsamında adıma verilen Kızıl Geyik kotasını Kütahya Türkmenbaba Yaban Hayatı geliştirme sahasında icra ettik." kan donduran manzarayı sosyal medya hesabından paylaşarak, kendisine destek veren Milli Parklar görevlisi, rehber ve bir yol arkadaşına da teşekkür etti.

Skandal paylaşıma sosya medyadan çok sayıda tepki yağarken, bazı vatandaşların son seçimde Belediye Meclisi'nde Kula'ya yer vermediği için "Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e teşekkür ettiği görüldü..

İşte o tepkilerden bazıları;

"Kul'a yakıştı mı!", "Av değil cinayet..", "Allah'ın yarattığı masum bir cana kıymak insanlığa ve vicdana nasıl sığar..", "Tüm canlılar Allah katında eşittir, tüm canlılar eşit yaşam hakkına sahiptir.", "Yakışmadı başkan,", "Profilinde birçok çocuk var başkan, kötü örnek oluyorsun..", "O masum canlı belki de yavrusunu besleyebilmek için besleniyordu..", "Canlıların en canisi İNSAN.."

MHP'li Kula ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü memuru Bayır’a tepki geldi.

A Platformu (Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu) Sözcüsü Hediye Gündüz ANKA’ya yaptığı değerlendirmede, “Milli Parkların görevi yaban yaşamı korumak mı, av vahşetine hizmet etmek midir? Mehmet Kula, Milli Parkların uluslararası sözleşme hükümlerine göre korumakla yükümlü olduğu ve Türkiye’nin bu yükümlülüğünü yerine getirmek için oluşturduğu yerlerden biri olan Kütahya Türkmenbaba Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında av turizmi kotasından nesli tehlike altındaki bir kızıl geyiği vurmuştur” dedi.

Gündüz, kızıl geyiğin nesli tehlike altında olduğu için Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IU CN) yayınladığı nesli tükenme tehlikesi altında olan türlerin kırmızı listesinde yer aldığının altını çizerek, şunları söyledi:

- Kırmızı liste, en tehlikeli kategori demektir. Bu nedenle yaşam alanlarından biri olan ülkemiz, bu sözleşmeye imza koyarak bütün dünyaya korumayı taahhüt etmiştir. Taahhütlerini yerine getirmek üzere de bakanlık en önemli yaşam alanlarını korumaya almış ve adına ‘Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ olarak adlandırarak buralarda avlanmayı ve diğer nesillerini tehlikeye atacak her türlü işlemleri yasaklamıştır.

- Ancak, sözleşme hükümlerine aykırı olarak Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 1 Nisan 2020-31 Mart 2021 tarihleri arasında ‘Av Turizmi Uygulama Talimatı’, ‘av turizmi’ adı altında planladığı bu ihale ile vurdurma işlemi başlatarak nesli tehlike altındaki türleri vurdurarak vahşetten para kazanma işlemi başlatmıştır. Halen Mahkemesi devam eden av turizmi ihalesi ile belediye başkanlığında bile bulunmuş kişilere nesli tehlike altındaki türler katledilmektedir.

- Av cinayettir, av vahşettir, bu vahşete ortak olmayacağız, seyirci kalmayacağız. Bizler bir an önce bu vahşetin durdurulmasına talep ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü bu ihaleyi toptan iptal etmeli ve uluslar arası sözleşmeleri ihlal suçu işlememelidir. Uluslar arası ihlaller sonrasında ülkeler prestij kaybetmekte ve cezai durumlar olmaktadır.”

KULA: AVCILAR BU TOPLUMUN EN DÜZGÜN İNSANLARIDIR

“Devletin izin verdiği miktarda ücretini ödemek koşuluyla yasal bir avlanma yaptık.

Zaten avlandığımız hayvan yaşlı, devletin izin verdiği hayvanlar da onlar. Onların avlanmasıyla genç hayvanların önünü açmak için yaşlıların avlanılmasına izin veriliyor. Ben devlet adamıyım, yanlış, yasal olmayan bir şeyi asla yapmam. Devletin polisi, jandarması var, yanlış bir şey yapmış olsam zaten müdahale edilirdi.

Benim gibi avlanma yapan avcıların ödediği parayı, devlet hayvanlara yem su gibi ödemelerde kullanıyor.

Tepki verenlerin amacı üzüm yemek değil, bağcı dövmek. Dünyada bu avlanma şekli av hayvanının olduğu bütün ülkelerde var. Unutmasınlar; giydikleri ayakkabı hayvan derisi, giydikleri kürkler hayvan derisi, kasaptan aldıkları et hayvanlardan elde ediliyor.

Avcılar toplumun en düzgün insanlarıdır. Bir lira devletin herhangi bir kurumuna borcun olsa ne ruhsat ne de belge alabilirsin. Fincancı katırları ürktüğüne göre yanlış yolda değiliz.”