ZARAR VERDİKLERİMİZİN ASLINDA SEN VE BEN OLDUĞUNU!..
İlk bakışta yasa dışı işler yapan bir çete üyesini andıran tiplerin sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Özellikle kadınlar ve çocuklar karanlığın basmasıyla birlikte güvensiz ve huzursuz bir karamsarlığa bürünüyor. Kaldırımda ilerlerken 'aman bir sorun çıkmasın' düşüncesiyle insanlarla göz göze gelmemek için çaba harcıyoruz. Tepeden tırnağa pek tekin değiliz özetle..
Sadece dün akşam itibariyle polis telsizleri ev, işyeri ve sokaklarda yaşanan yaklaşık 20 kavga olayı için acı acı uyarı verdi. Bir kişi balkon demirine kendini bağlayarak hayatına son verdi, bir kadının ikamet ettiği evde cansız bedeni bulundu, bir kadın gri renkte bir araca zorla bindirilerek kaçırılmak istendi ve aynı araç polisin dur ihtarına bile uyma gereksinimi duymadı. Sokaklarımızda 50'ye yakın büyüklü küçüklü trafik kazaları yaşandı. Son 24 saat içinde yaşanan olaylarda bile kuralların ve adaletin hiçe sayıldığını anlamamak aptallık olmaz mı!
Alanya'da esnaf artık işyerlerinin önünde 'boş boş' bile tavla oynayamaz hale geldi. Borç batağında ekmek derdindeki vatandaş, geçim sıkıntısı ve yaşam mücadelesi altında ezildiğini iliklerine kadar hissediyor. Yaşanan ekonomik sıkıntılar bizleri mutsuz, huzursuz ve her şeyden özemlisi gelecek kaygısı yüklenmiş bir toplumun ruh haline doğru baş döndürücü bir hızla sürüklüyor.
Belki de para vermeden sahip olabildiğimiz, o karşılıksız ve saf sevgiyle özdeşleşen tek varlıklarımız olan sokakta yaşayan canlıların bile toplumdan ve sokaktan koparılması, biz insanoğlunun elinden tüm değerlerinin parça parça koparılarak alındığına şahit oluyoruz.
Dijital ve sanal dünyanın suçu ve suçluyu normalleştirdiği günümüz şartlarında Akdeniz'in bu cennet şehri Alanya, o meşhur şarkıda anlatılan 'Gangster Cehennemi' ile ne kadar da benzer hale geldi; İnsanlar uyanmaz ve önlem alınmaz ise, gelecek nesillerimizin bizdeki bu emanet cennete ciddi ihanet etmiş ve bir cehenneme çevirmiş olacağız.