Sözüm Alanya'yı 'Olay yeri' haline getirenleredir

Biliniyor ki Alanya'mız olumsuz yönde muazzam bir göç aldı.

Rusya ve Ukrayna, Suriye ve Afgan gibi ortadoğu kaynaklı göç dalgası kentimize taşıyamacağı kadar fazla sorun yükü getirdi.

Bu sorunlar önem sırasına göre 4 ana başlıkta şöyle sıralanabilir;

1- Demografik yapı-Sosyal yaşam
2- Turizm
3- Ekonomi
4- Trafik

Turizmi yukardaki başlıklardan çıkarabilirdik çünkü zaten diğer üç başlık turizmin gidişatına etki ediyor. Ancak Alanya'nın atardamarıdır turizm ve bu nedenle dikkat çekmekte fayda görüyorum. Betonlaşma nedeniyle tarım ve çiftçilikten söz bile edemiyoruz!.

Ana konum olan 'Demografik yapı-Sosyal yaşam'a odaklanıyorum..

İlçemizde etki sahibi olan başta medya ve siyasiler bir sorunun çözümü yerine, bilerek veya bilmeyerek sorunlara sorun ekliyorlar . Evet, medyanın ve teknolojinin de etkisiyle zaten her şey gözle görülür halde, bu kadar görünür hale gelmesi kime fayda sağlar o da tartışılır! 

Yerel seçimler de yaklaşırken 'yerel yöneticilerin başarızlığı' iddiasıyla ya maddi kazanç sağlamak, ya siyasi rant, ya da medyada popüler olma sevdasından kaynaklı bir durum olduğu görülüyor.. Bu amaçla hareket edenlerin şehrimize faydasından çok kesinlikle zararı dokunuyor. 

En basit örneğiyle sosyal medyada infiale neden olan ve şehri kriminalize hale getiren bazı paylaşımlar örnek verilebilir. Mesela; Türkiye'nin hatta dünya medyasına bile yansıyan İskele'deki kavga olayı gibi.. İnsanların sorumsuzca çevreye attığı çöpleri temizlemek veya ilgili kurumlarla iletişim kurarak temizletmek yerine daha fazla 'izlenme, tıklanma, beğeni' alabilmek için yapılan sorumsuz paylaşımlar gibi..

Bakın dünyanın en güzel şehrine kötülük yapıyorsunuz, haksızlık yapıyorsunuz. Nüfusunu 500 bine dayanan bu kentin nüfusu 50 bin'lerdeyken de sorunları vardı; Hatta nüfus oranına göre suç oranı düşük bile denebilir.  Kentin halihazırdaki doğal güzelliklerine bakıldığında 'beğeni almak için' paylaştığınız o çöpler, sizin bu fikrinizle kıyaslandığında daha temiz sayılır!. Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz. Nasıl gösterirseniz öyle görünürüz. 

'Böyle giderse Alanya turizmi mumla arayacak' diyen turizmciler yerel seçimler öncesi kahramanca konuşmaya başlamış, eleştiriler sıralamışlar, sizleri büyük resmi görmeye davet ediyorum. Alanya'nın güncel sorunları yerel yönetimleri aşmış durumda. Devletin aldığı kararlar, çıkardığı her yönetmelik, kararnamaler, dış politikadaki duruşu Alanya'nın turizmine ciddi bir etkidir. 

Arapçı-şeriatçı zihniyetleri, emperyalist-kapitalist duruşlarıyla tarihi-kültürü- doğayı-yeşili-ağacı-eğitimi-kadını-hayvanları yani bizi biz yapan her değerimizi katleden görüşleri de eleştirmeyi unutmayınız örneğin. Şanlı Türk tarihini silmeye çalışarak, sadece ceplerini doldurmaya yarayacak yalan bir tarih yazmaya çalışanları da eleştirin, hatta karşısında dimdik durun vesselam.. Neyse!

90'lar ve 2000'ler turizmini yaşayan bir Alanyalı olarak zaten Alanya'da bugün turizm diye bir şey kalmadığını düşünüyorum. Bugün sizin turizm dediğiniz konuyla o yılların turizmi mukayese dahi edilmez; Bilenler bilir!.

Yani konuyu turizmle daha fazla dağıtmadan demek istediğim şu; Habercilik adı altında yerel yöneticere siyasetçilere ve Alanya'daki anlık sorunlara saldırarak aslında siz Alanya'ya ve turizme saldırmış oluyorsunuz. Bu tutumunuzla şehri bir 'olay yeri' haline getiriyorsunuz. Yapmayalım! Kİtlelere etkisi olan kurum-kuruluşlar, siyasetçiler ve medyacılar.. Reyting, beğeni, popüler olma hevesiniz şehrimize zarer veriyor. Biz büyük bir aileyiz! en azından öyle olmalıyız, olamıyorsak bile öyle görünmek bize kaybettirmez. 

Sorunlarımızı biraz olsun aile içinde çözüme kavuşturmak için çaba sarf etmeliyiz. Yerel yöneticiler, kurumlar, koltuklar ve kişiler gelip geçicidir, kalıcı olan ise Alanya'dır. Paylaşımlarıyla ve sözleriyle herkesi sorumlu olmaya davet ediyorum.  Diyoruz ya. 'Bir Alanya'mız Var' tam da öyle..