Hayal kuruyorum 'Bir bebeğimiz var'dı!

İlk görüşte birbirine aşık olan, koşulsuz bir sevgiyle 'İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta..' sözleriyle dünya evine giren bir çiftin aşkla dünyaya getirdiği minik bir bebek.. Alanya'da hayata gözlerini açtı. 

Canını hiç düşünmeden feda edebilecek olan annesinin iki gözünün nuru, canının bir parçası, minik bir bebekti o.. (Fikren henüz ergenlik çağına gelmemiş çocukların cinsiyetiyle ayrıştırmalarına karşıyım. Çocuğun cinsiyeti yoktur, çocuk çocuktur, insandır.. fakat biyolojik olarak bir kız bebek olarak hayata merhaba dedi..)

Henüz doğumhanenin önünde minik bebeği kucağına verdiklerinde ömrünün sonuna kadar, hayatın tüm zorluklarına karşı amansız, acımasız, çetin bir yaşam savaşı vermesi gerektiğini hücrelerinin her zerresinde hissetmişti babası..  
Bedenini titreten ve son nefesine kadar insanın kelimelere dökemeyeceği o hissin 'babalık duygusu' olduğunu sezivermişti o an Hayrullah bey! 

Yaşadıkları bu gezegenden farklı bir gezegene gözle göremedikleri sihirli bir kapı açmıştı anne ve babası için o minik bebek.. 

Bazı arkadaşlarım beni 'Hep kafasında kuruyor!' diye eleştirir, bazen bu kuruntularımın 'sinir bozucu' hale geldiğini bile söylediklerine şahit olurum. 

'Kuruntu, kafada birşeyler kurmak' hayal kurmakla eşdeğerdir.

Düşünebilen, canlı bir hücre, hayal kurabilen ise bir insandır!.  insanların zaman, mekân ve gerçeklik sınırlarına takılmadan düşünebilmesidir hayal kurmak.. 

'Hayal Gücü, Bilgiden Önemlidir!' demiştir Albert Einstein..

Usta tiyatrocu ve sanatçı Ferhan Şensoy'un 90'lar jenerasyonunun diline pelesenk olan 'Varsayalım İsmail' dizisindeki 'varsaymak' sözü de hayal kurmakla alakalıdır.

'HAYAL KURUYORUM'

Az önce bahsini ettiğim minik kız bebek ciddi bir sağlık problemini atlattıktan sonra okul çağına gelir. Öğretmenleri ondaki müthiş zekayı fark etmekte gecikmezler.. Üniversite çağına gelinceye kadar anne ve babası elinden geldiği kadar onun için mücadele ederler. - Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısı da düşünüldüğünde verilen mücadelenin zorluğunu anlamak biz insanları pek de zorlamaz sanırım! -  Bebeklik ve çocukluk çağlarındaki kelimelerle ifade şekli henüz bulunamayan o anları anlatmadan geçiyorum; Yeni kıyafetler, oyuncaklar, kırmızı ayakkabılar, dede ve anneanenin hayran bakışları ve etrafında pervane olmaları, okul çağı heyecanları, ilk aşk, ilk gözyaşları, piknikler, gezmeler, başka insanları tanımalar, akranlarıyla karşılaşmar, hayvanları tanıdıklarındaki heyecanlar ve korkular, İlk adımlar, anneden saçlarını örmesini istemek, anneyle ayna karşısında oyalanmak ve akşam işinden eve gelen babayı kapı arkasında saklanarak korkutmak gibi milyonlarca unutulmayacak an! dediğim gibi geçiyorum bu konuları.. Anne ve babanın yatağını diklemesine yatarak parsellemelerini de siz geçin isterseniz..

Üniversite çağında başarılı bir öğrenci oldu o minik Alanyalı kız. Kep atma törenine aile bireyleri tam kadro katıldı! Okulun mezuniyet isim kütüğüne isim künyesinin çakılacağı hiç aklına gelmemişti ki annenin; O anlarda gurur, mutluluk ve heyecanın verdiği yükü daha fazla taşıyamayınca kısa süreli bayılması normal karşılanmıştı zaten..

Evet, ekonomik açıdan bir yıkım olsada baba ve anne varını yoğunu satmış, nihayetinde zor, uzun bir eğitim dönemi geride kalmıştı. İsteseydi bir kaymakam, vali, ülkesine adaletli bir cumhurbaşkanı, hatta bir sanatçı veya öğretmen bile olabilirdi. Tıp Fakültesi'nden başarılı bir hekim olarak mezun olduktan sonra mesleki yaşantısında da hızlı adımlarla yükseldi Alanyalı minik bebek.. İnsanların hayatını kurtarmaktı tek amacı, faydalı olabilmekti tek isteği, vicdan ve sevgiyle doluydu kalbi, yüreği..

Mesleğinde olduğu gibi iyi bir evlilik yaptı. Kendisi gibi, ülkesine ve insanlara, çevresine, tüm doğaya faydalı çocuklar yetiştirdi. O çocukları da çocuk sahibi oldu, Torunları anneannelerinin genlerinden, vicdanından, sevgisinden, yüreğinden beslenmişlerdi sanki...

'VARSAYDIM'

Ama merak etmeyin 'Varsaydım' o minik bebek henüz ölmedi. Alanya'da ve yaşıyor. Hayrullah Ünal ile Nuray Ünal çiftinin 10 aylık kızları Ela Nur, SMA TİP 1 mağduru..  Henüz hayatını başlangıcında çok ciddi bir sınav veriyor.. Anne baba ve tüm Alanya bu sınavın öğrencileriyiz. BU GÜNÜ SAYMAZSAK SADECE 6 GÜNÜ KALDI..

Erdemli bir insanda olması gereken en önemli özellikLerin başında gelen 'hayal kurma' hakkımı kullandım. Hayallerimiz, kalbimizin ve yürek gücümüzün bir yansımasıdır. Rasyonel, somut hayatın sınırlarını aşmamıza yarar. Özgür, sonsuz bir dünyanın kapısıdır hayal etmek.. 

ELA NUR BEBEK bizden hayat bekliyor. Ben hayal kurarak onu HAYAL DÜNYAMDA uzun yıllar yaşattım, sizler desteklerinizle onu gerçek hayata bağlayın lütfen. Neden olmasın! 

Aksi durumda çok değil sadece 6 gün sonra Alanya'nın üzerine zifiri bir karanlık çökecektir. O karanlığın altında kalan zengin, varlıklı insanların vicdanlarını dünyanın en güçlü ışıkları bile aydınlatamaz..

Aydınlıklar içinde...