Alman Yetenek Avcısı Andreas Beese Alanya'da

Bayern Münih'in dünyaca ünlü yıldız futbolcusu Jerome Boateng, Niko Kovac ve Galatasaray'dan Hakan Balta gibi bir çok önemli ismi futbol dünyasına kazandıran ve Almanya'da en iyi teknik direktör ödülü sahibi yetenek avcısı Adreas Beese, hem tatil, hem de iş için Alanya'ya geldi. Alanya FM ve Alanya TV'nin başarılı programcısı İlayda Ergün, Beese ile kısa bir röportaj gerçekleştirdi...

Aynı zamanda Türk Kadınlar Birliği Başkanı Hülya Karadayı'nın da aile dostu olduğunu öğrendiğimiz teknik direktör Beese ile bir kafeteryada röportaj için buluştuk, sayın Karadayı'yı bize çevirmenlik yapması konusunda ikna ettik.

Türkiye ve Almanya arasındaki futbol uçurumu neden bu kadar derin! Türk futbolunun altın yılları sayılan 2002 Dünya Kupası Finalleri sonrası başlayan çöküşün nedeni nedir? Türkiye nerede yanlış yapıyor.. Yabancı futbolcu transferi mi, yoksa genç yeteneklerin keşfedilmesi mi ülke futbolunu daha ileriye taşır?

 Keyifli okumalar;

- Öncelikle Alanya'ya hoş geldiniz, sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Andreas Beese, 1 Nisan 1961 doğumluyum. Berlin’den geliyorum, Almanya’nın başkentinden. 6 yaşından beri futbolla iç içeyim. 43 seneden beri de antrenörüm, zaten benim bütün hayatımın içeriği bu, çocukluğumdan beri yürüttüğüm meslek bu. O zamanlarda bir eyalette insanlara hukuki yardım sunuyordum ve mesleğimin yanı sıra futbolla da iç içeydim..

- Alanya’yı nasıl buldunuz?

Çok çok memnunum, Ocak 2018 de ilk defa Alanya'ya geldim, O zamanlar turizm için değil iş için gelmiştim, Side’de futbol kampındaydım ve o futbol kampından Alanya'ya gezi düzenlemişti. Alanya’yı görünce ve gezince, bundan sonra ya burada yaşayacağım yada başka hiç bir yerde yaşayamadım diye karar aldım.. Alanya sanki benim için Şampiyonalar liginde oynayan bir şehir gibi..

- Alanya’da günleriniz nasıl geçiyor? Burada sportif olarak beler yapıyorsunuz?

Çok gezerek Alanya’yı daha yakından tanımaya çalışıyorum. Mesala muhteşem pazar yerleriniz var,… Şimdi, röportajı yaptığımız yerde kahvaltı yaparak güne başlıyorum, sağolsunlar bana çok dostane davranıyorlar, her gün yeni yeni yerleri keşfediyorum, Alanya çok kalabalık da değil, turizm sezonu olmasına  rağmen diğer ülkelerin turizm kentlerine göre daha sakin. İnsanları, çok insani davranıyorlar, içten ve samimiler, yavaş yavaş alışıyorum...

- Bize aktif futbol hayatınızdan bahseder misiniz?

Dediğim gibi 6 yaşında başladım, 15 yaşındayken futbol okullarında öğrencilere eğitim vererek antrenörlük yapmaya başladım. 23 yaşından sonra da şu anda olduğu gibi Almanya’da üst düzey liglerde takım çalıştırıyorum .Hayatım boyunca birçok futbol meraklası genci profesyonel futbol dünyasına kazandırdım..

- Alanyaspor ile yaptığınız bir anlaşma var mı, varsa anlaşmanın detaylarını bizimle paylaşabilir misiniz? 

Adem Ayvaz ile ilk temasımız oldu. Geçen sene Ekim gibi buradaydık, Mevlüt Çavuşoğlu ile görüştük. Profesyonel olduğuma dair bütün belgelerimi kendisine sunduk. Şubat ayında tekrar görüşmek üzere kendisiyle mutabık kaldık. Çünkü ben o zamanlar kendi çalıştırdığım takımla gelmiştim ve takımımla ülkeme geri döndüm. İlk görüşmelerimizde bana genç takımı çalışmamı önerdiler ben de kendim içim iki aylık bir deneme süresi öngördüm, Çünkü ilk önce Alanya’ya alışmam lazım ve oyuncularla benim aramadaki kimyanın uyuşması gerekirdi.. Mevlüt Çavuşoğlu şu anda geldiğimi biliyor ama henüz bir görüşmemiz olmadı.. Ayrıca Şubat ayında futbol kampını Gold City de yapmıştık. Gold City müdürü oraya gelen misafir gençler için bir futbol okulu konsepti için benimle irtibata geçti ve kendisiyle temaslarımız sürüyor.

- Alanyaspor sizin tecrübeleriniz den yaralanacaktır. Bu da benim şahsi görüşüm..

Biliyorsunuz Berlin’in 3,5 milyon nüfusu var. Ben Berlin’de en iyi antrenör olarak seçildim bununla gurur duyuyorum..

- Sizin için ‘yetenek avcısı’ deniliyor? Bu kapsamda, futbol dünyasına kazandırdığınız önemli birkaç futbolcunun ismini paylaşmanız mümkün mü?

Çok var, bir hayli çok var.. Niko Kovac (Bayern Munchen), Jerome Boateng (Bayern München), Maximilian Philipp(Borussia Dortmund),  Süleyman Koç(Çaykur Rizespor), Timur Özgöz(Sivasspor), Hakan Balta(Galatasaray)… Daha çok isim var ama şimdilik bunları not ettim..

- Türkiye’de bir deyim vardır ‘Bu çocuk ya topçu ya popçu olacak’, tabi günümüzde bu deyimin altında yatan bir gerçek de ‘ astromik maddi kazançlar’;  burada sizin ailelere önerileriniz nelerdir?

Berlin’de de bu düşünceler farklı değil, Orada benim Türk kökenli tanıdıklarım ve onların çocukları vardı, babalar oğullarını meşhur olsun diye getiriyorlar. Almanya’da yapamıyorlarsa, Türkiye’ye getiriyorlardı.. Ama çocuklara çok fazla baskı yaparlarsa bu ters teper. Çocuklar hakikaten bir yere gelmek istiyorlarsa demir gibi bir disipline sahip olmaları lazım, o istek de çocukta bulunması lazım, anne ve babasının sevk etmesi ve ya zorlamasıyla değil çocuğun içinde olması lazım, anne ve babalar çocuklarına baskı yapmamalı. Tamam futbol okullarına versinler ama, aşırı ilgi göstermesinler, çocuk kendi yönünü bulması gerekiyor

- Sizce Futbola başlama yaşı kaç olmalı?

Berlinde 3 yaşındakiçocuklardan oluşan bir yürümeye başlayanlar grubumuz var, ama 6 yaşında başlamış olmak idealdir..

- Türkiye’de erkek çocukların futbol ile tanışması daha dünyaya attıkları ilk adımlarında başlıyor diyebiliriz,  Baba erkek çocuğun önüne top, anne ise kız çocuğun kucağına hemen bir tane oyuncak bebeği tutuşturuyor. Kız çocuklar için durum biraz farklı; cinsel ayırım henüz bebeklikten başlıyor… Dünya genelinde kadın futboluna gittikçe artan bir ilgi var, sizin bu konudaki görüşünüzü ve ebeveynlere tavsiyelerinizi alabilir miyiz?

Benim çocukluğum zamanında da aynı düşünceler vardı. Dediğiniz gibi ben futbol okuluna yollanırken kız kardeşim evde bebeklerle oynardı. Ama Almanya'daki görüşler zamanla değişti, şimdi kızlarla erkekler artık aynı anda antrenman yapabiliyorlar, ve dünyada kadın futboluna ilginin artmasını çok iyi görüyorum. Çok kısa bir zaman Fransada kadın futbolunu izledim. Şampiyonaları takip ettim ve oradaki takımlar çok da güzel oynadılar.

- Kadın futbol takımı çalıştırdığınız mı?

Hayır çalıştırmadım.  Şimdi benim takımında kız vardı ama sadece kızlardan oluşan bir takım çalıştırmadım.

- Bizim okullarımızda sabahın ilk ders zili öncesinde, her teneffüs arası, öğle arası ve okul çıkışı zil sesiyle birlikte bahçeye doğru hunharca koşan çocuklar vardır. En önde koşan çocuğun elinde mutlaka bir futbol topu ve onun arkasında da onlarca çocuk, olimpiyatlara katılsalar rekor kıracak derecede hızla koşarak, yere attıkları topu sevgiyle tekmelemeye başlarlar.  Ne kadar ironiktir ki ülkemizde futbol akademileri ve okulları yok denecek kadar azdır!. Sizin bu konuda önerileriniz nedir.. Devlet olarak veya kulüple bazında neler yapılması gerekir..  Almanya ve Türkiye arasındaki farklar nedir?

Türkiye’deki okul ve eğitim sistemi tanımıyorum.  Almanya’da spor üniversiteleri var, fakat bence çocuklar açısından, iyi bir futbol kulübü, geleceğini kendi hazırlaması lazım, bunun için de biz ilkkolları geziyoruz, oradaki yetenekli çocukları kazanmak için. Okullarlarla şöyle bir anlaşma yapıyoruz, haftada bir geliyorlar, biz onlara futbol öğretiyoruz, onlara hizmet veriyoruz ve karşılığını alıyoruz..

- Son yıllarda Türkiye’den veya Türk kökenli futbolcular dünyaca ünlü kulüplere transfer olmalarıyla dikkat çekiyor.  Örnek olarak, Emre Belözoğlu, Emre Mor, Hakan Çalhanoğlu, Cengiz Ünder, ve son olarak Alanyaspor formasını da giyen Merih Demiral isimlerini verebiliriz. Geçtiğimiz hafta Trabzonspor’un yayınladığı bir video tüm Türkiye’yi ağlattı. Barcelona’lı yıldız futbolcu Gerard Piquê’nin de sosyal medya hesabından paylaştığı video 20 milyon civarında izlendi. Futbol akademileri, okulları veya kursları haricinde taşra da, Anadolu’da dünya yıldızı olmaya aday yetenekler var ve keşfedilmeyi bekliyor. Hal böyle iken, ülkemizde çok uçuk ücretlere ülke dışından yabancı futbolcu getirme sevdası var. Sizin Alanyaspor’a bu yönde bir tavsiyeniz, öneriniz belki de bir proje teklifiniz var mı? Genel olarak bu konudaki görüşünüz nedir?

Benim çalıştığım yerlerdeki ilk hedefim, yakınlardaki gençleri, çocukları futbola teşvik etmek, onların hayallerini gerçekleştirmek ve onların antrenörlüğünü yapmak. Alanyaspor kolayına giderek dışardan futbolcu almak yerine, buradaki gençliğe ve çocuklara önem verip yetenekli antrönerler ile geleceğe hazırlanması lazım, Barcelona gelip 40 milyona buradan alsın.. bunun için sabır ve emek gerekiyor.

- Yeşil sahalara dönelim; Antrenmanlarınız nasıl geçiyor, ne kadar sürüyor? Ne tarz özel çalışmalar yaptırıyorsunuz?

Biz haftada beş kere antreman yapıyoruz. Birer buçuk saatten 4 kere de spor sahasında antreman, bir kere de salonda çalışıyoruz. Son olarak tenis turnuvasında çalıştım. Bir çok ünlü isimle tenis çalışmaları yaptım. Şimdi bize dahil olan yetenekler bizim onlardan neler beklediğimizi biliyorlar.. Kaytarmak kesinlikle yok..

- Genç bir oyuncunun A takım seviyesine geldiğini, hazır olduğunu nasıl anlıyorsunuz?

İlk önce disiplin olması lazım. Teknik olarak da hazır oması lazım, ve tabiki çalışkanlık.. Yani koltukta uzanarak kimse bir yere gelmemiştir..

- Türkiye'de ve dünyada futbolun geldiği noktayı nasıl buluyorsunuz?

Bir zamanlar biliyorusunuz Türkiye Dünya Şampiyonası'nda 3 sıraya kadar çıktı, o zamanlar daha ileriye gideceğini düşünmüştüm, ama geri geriye gitti, Türkiye geri vitese taktı. Çok iyi Türk futbolcular var, ama beraber oynamıyorlar, takım ruhu yok. 11 bireysel oynayan oyuncular görüyoruz. Türkiye sahada bir birliktelik kuramıyorlar..

- Meslek yaşantınızda en mutlu olduğunuz ve en üzüntü duyduğunuz anlar hangileri?

Eğitimimi tamamladığım zaman en mutlu kişisi bendim.  Bir de hasta olan yardıma ihtiyacı olan insanlara da yardım elimi uzatıyorum. Bu benim için duygusal anlamda çok önemli  Çok kötü durumda olan insanlara şahit oldum, psikolojik olarak da kötü durumda olan insanlara, gençlere şahit oldum. Onlara da gönüllü olarak yardımcı oldum. Gençleri hayata bağlamak için gönüllü olarak çalıştım. İntihara meyilli gençleri ve hatta intihar edenleri tanıdım, onlar bende derin bir iz bıraktı. Bu durumdan ben de ister istemez etkilendim ve benim de hayatım pek toz pembe sayılmazdı. Destek verdiğim gençlerden bir tanesi tarafından bıçaklanmıştım..

-  Beğendiğiniz futbolcular, teknik adamlar kimlerdir.. Bugün Türkiye’de 10 numaralı formayı hangi futbolcuya verirdiniz?

Türkiye’ye henüz yen geldim ve buradaki oyuncular hakkında henüz bir bilgi ve fikir sahibi değilim, bu nedenle daha çok Alman liginde oynayan futbolcuları yakından tanıyorum.. Ama zamanla çalıştırdığım birkaç Türk futbolcu vardı..

- Bu güzel sohbetiniz için teşekkür ederiz. Son olarak söylemek istediğiniz başka bir şey  var mı?

Türk futbolunun dünyadaki yerini bulacağına inanıyorum  çünkü kocaman bir ülkeniz var ve futbol oynamak isteyen birçok çocuk olduğundan eminim, inşallah bu çocukların futbol hayatlarına ve çalışmalarına benim de bir katkım olur..