Hacıkadiroğlu: Rabova nedir bilir misiniz?
Alanya'nın saygın siyasetçilerinden turizmci Mehmet Hacıkadiroğlu 30 Eylül 1918'de yaşanan ihanete dikkat çekerek önemli tespitlerde bulundu. 1. Dünya Savaşı sırasında vatanından sürgün edilen ve Osmanlı'ya ihanet eden ayrılıkçı Arap grupların kurduğu pusu sonucu kadın, çocuk, yaşlı yüzlerce Türk katledildi. İşte akademik kaynaklardan ve tarihimizden silinmek istenden o trajedinin detayları
Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı sırasında Şam’ı boşaltıp Halep’e çekilme kararı aldığı süreçte, şehirde yaşayan başta Türkler, Türk subayları ve aileleri, Osmanlı hükümeti mensupları ve öğrenciler trenle Anadolu’ya sürülmeye başlanır.
Rayak-Şam demiryolu güzergâhındaki Rabova (Barada) Boğazı’nda, Osmanlı'ya da ihanet eden ayrılıkçı Arap güçler tarafından tren makinalı tüfeklerle tarandı, vagonlarda kadın, çocuk, yaşlı birçok “masum” kişiyle birlikte Türk askerleri de katledildi.
Bu olay “Masum Şehitler Günü” adıyla her 30 Eylül’de anılmaktaydı; ancak zamanla unutulduğu, yazılı tarihçiler, akademik kaynaklar tarafından yeterince ele alınmadığı yönünde eleştirilmekteydi. 30 Eylül tarihi Alanya'nın önemli siyasetçilerinden Mehmet Hacıkadiroğlu'nun kalemiyle bu gün bir kez daha içimizdeki ayrılıkçı Arap sevdalılarının yüzüne tokat gibi indi.
İşte Hacıkadiroğlu'nun 'Rabova' konusunda ele aldığı bilgiler;
'Rabova” nedir bilir misiniz?
Hayır, “Rojava” demiyorum; “Rabova” diyorum.
Maşallah! “Rojava”yı bilmeyeniniz yok; hepinize ezberlettiler!
Suriye'de; Derik'ten Afrin'e kadar sınırımızda uzanan 700 km'lik alana “Rojava” diyorlar; sözüm ona “Batı Kürdistan!”
Öyle propaganda yaptılar ki… Çoğu kişi sanıyor ki, “Rojava” Kürtlerin yurdu! Bir de ideolojik temel inşa ediyorlar; “Kemalizm'den kaçan Kürtler buraya sığındı!” Bitmez tükenmez PKK yalanlarından biri bu.
Neyse... Soruma döneyim:
“Rabova” nedir?
Bilmiyorsunuz değil mi? “Yevmüşşüheda” desem…
Yani, “Masum Şehitler Günü”…
Hatırlayanınız çıktı mı? Sanmam!
Yazayım:
Tarih: 30 Eylül 1918.
Osmanlı, I. Dünya Savaşı'nı kaybetmek üzereydi artık. Alman Mareşal Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı Ordusu, Şam'ı boşaltıp Halep'e çekilme kararı aldı.
Şam'da binlerce Türk ailesi vardı… Binlerce kadın-çocuk Türk yollara düştü.
İnsan acımasızlığının boyutunu nereden bilsinler?
Tren, Şam-Rayak demiryolunun geçtiği Rabova boğazında saldırıya uğradı.
Boğazın iki yakasını tutmuş ayrılıkçı Araplar silahlarla treni taramaya başladı. Saldırganların gözü öylesine kin doluydu ki, bir tek sağ çocuk bile bırakmadılar…
Rabova katliamının olduğu her “30 Eylül” günü “Masum Şehitler Günü” olarak anıldı. Zamanla unutuldu gitti!
Sonra, “Ermeni soykırımı” sözleri bilinçlere şırınga edildi!
Sonra, “Rojava direnişi” lafları bilinçlere şırınga edildi!
Bırakınız “Masum Şehitler Günü” anmasını, “Rabova kıyımını” bile bilen kalmadı.
PKK-FETÖ ve liboş düşünce ikliminde yetişen insanımız tarihine düşman kesildi!
Türklük, faşistlik oluverdi!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE